27 Haziran 2024 tarihli BirGün gazetesinde İsmail Arı imzalı bir ifşa haberi yer aldı.[1] Habere göre, Ekrem İmamoğlu’nun İBB’si, milyonlarca liralık bir ihalesini daha, Yeni Şafak gazetesinin de bağlı olduğu Albayrak Grubu’na, yani Erdoğan’ın da kasası olan aileye vermiş. 626 milyon TL tutarındaki ihale, Kamu İhale Kanunu’nun “adrese teslim ihale” olarak yorumlanan 21/B maddesinde düzenlenen “pazarlık” usulüyle yapılmış. Haberin devamında, Albayrak kardeşlerin adının ilk kez 1999 yılında, Erdoğan’ın yönetimindeki İBB’nin toplu taşıma araçlarında kullanılan elektronik geçiş sistemi Akbil’deki usulsüzlük soruşturmaları sırasında ortaya çıktığı ve soruşturma kapsamında, Ahmet Albayrak da dâhil olmak üzere, 58 kişinin gözaltına alınarak şirketin bütün evraklarına el konulduğu da aktarılıyor.
Aynı gazetenin diğer bir sayfasında ise L. Doğan Tılıç ile Özgür Özel arasındaki mülâkata yer verildiği görülüyor.[2] Seçimlerin ardından izlenen “normalleşme” adımları ve son olarak da Erdoğan’ın eteğine girmenin bir simgesi hâline gelen o meşhur ceketi giyerek tüm öfkeyi üzerine çeken CHP lideri, BirGün üzerinden yeniden parlatılmaya çalışılıyor. Hatırlanacağı üzere, seçimlerin hemen ardından CHP’ye yönelik eleştirilerin başında neden erken seçim istenmediği sorusu geliyordu. Mülâkatın öne çıkardığı mesele de bu. Tamamı okunduğunda, “sağcı” İmamoğlu’na karşı, “solcu” Özel’in yanında yer alındığına dair bir izlenim edinmek mümkün. Piyasaya sürüldüğü ilk günlerden itibaren İmamoğlu’nun arkasına dizilen bu solcular, bugün ona karşı bir iş yapıyorlarsa eğer, bunun nedenini birer arpalık olan belediyelerden yeterince nemalanamamalarında aramak gerekiyor. Aksi hâlde ne böyle bir ifşayı ne de aynı ifşanın devamındaki yaldızı görmezdik.
İzmir’de hak mücadelesi veren kamu emekçilerinin, CHP’li Belediye Başkanı Cemil Tugay tarafından tehdit edildiğinin aktarılmasını da aynı şekilde okumak gerekiyor.[3] Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu önceki dönemde Tugay’ın, “Beşli Çete”nin simgesi olan ve milletin bir tarafına “koyan” Mehmet Cengiz’e arsa satışı yaptığı da ortaya çıkmıştı.[4]
Tuzu kuru orta sınıf ve beyaz yakalıların ceplerindeki paraların rahatça saçılabilmesi için, turizm patronlarının isteği doğrultusunda 9 güne uzatılan bayram tatilinde, o tuzu kuru kesimin bir bölümü, ikamet ettiği veya yazlık evinin bulunduğu İstanbul’un adalarında, İBB eliyle oraya getirilen toplu taşıma araçlarına karşı eylem yapmaktaydı.[5] Yaya bölgesi ve sit alanı olan Adalar’da trafik kaosuna neden olan bu araçlara karşı 4 bin 500 imza toplanmış fakat Büyükada’ya göstermelik bir ziyarette bulunan İmamoğlu, elbette ki oranın “tuzu kuru” sakinlerini dahi ciddiye almamıştı. Eylem yapan Adalılar yaka paça gözaltına alınırken, İBB Başkanı tatiline önce Bodrum’da başlıyor, ardından Almanya’da oynanan Gürcistan-Türkiye futbol maçını izlerken görülüyor ve daha sonra Alman tekeli Siemens’in merkezinde bir toplantıya katılıyor.[6] İstanbul’daki metro hatlarının yapımıyla ilgili olan bu toplantıda İmamoğlu’na bir sertifika da veriliyor. Geçtiğimiz nisan ayında Almanya Cumhurbaşkanı’nın neden Türkiye’ye gelir gelmez ilk olarak İmamoğlu’nu ziyaret ettiği, üstelik ziyaretin neden Sirkeci Garı’nda olduğu daha net anlaşılıyor.[7] Mekânın hem tarihsel hem de güncel bir anlamı bulunuyor. İBB Başkanı İstanbul’u demir ağlarla örmekle övünüyor fakat aslolan onun hem Britanya hem de Alman sermayesinin sömürge valiliğini aynı anda icra edilebilme gayreti.
İstanbul’un Ankara’dan bağımsız olmasını arzu eden bu valinin Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı seçilmesi ve Avrupa Hareketlilik Haftası 2024 tanıtım toplantısında bu sıfatla yapılan ilk konuşmasında[8] Batı siyasetine göz kırparcasına, oradan dayatılan yeşil mutabakat kapsamında, gaz salınımını azaltacak araç ve yakıtlara geçiş vurgusu, geçen hafta Türkiye burjuvazisi tarafından düzenlenen İklim Ekonomisi Zirvesi’yle birlikte düşünülmelidir. Yerel iktidar Batı’ya göz kırparken, merkezî iktidar ise Dışişleri Bakanı’nı Çin’e göndererek Türkiye’nin BRICS üyesi olma arzusunu dillendiriyordu.[9] Bu gelişmeleri, ulusalcı kesim ve bir kısım solcunun yaptığı gibi TC’nin eksen değişimi olarak değil, Devlet’in tüm kollarıyla her sahada oynadığı şeklinde yorumlamak gerekiyor.
Bu ortamda, geçen yaz Akbelen’deki kadın eylemciye parmak sallayan Ali Mahir Başarır adlı vekilin, bir yandan Beşli Çete diye kitap yazarken diğer yandan da o “çete”yle müzakereye soyunması gibi omurgasızlıklar sıradan hâle geliyor. İBB’nin İGDAŞ’ı özelleştirmeye açması gündem edilmiyor. “Kentsel dönüşüm” adı altında, İBB üzerinden, AKP-CHP ortaklığında devasa bir rant ve sürgün mekanizmasının işleyişi kimseyi rahatsız etmiyor. Sözde CHP’nin kazandığı belediyelerde AKP ve MHP’li isimlerin “başkan yardımcısı” veya “danışman” sıfatıyla istihdam edilmelerinin anlamı sorgulanmıyor. Ana akım siyasete sırtını yaslayan herkes bir şekilde yolunu buluyor. Durumun en yalın ifadesi, yine bizzat sömürge valisinin ağzından çıkıyor. Ayağına giden Erkan Baş adlı solcuyla olan fotoğrafını paylaşırken şu notu düşüyor: “İBB artık herkesin belediyesi, demokrasiye ve şehre katkı sunmak isteyen herkes ile ortak çalışmaya devam edeceğiz.” Bu “ortak çalışma”dan kastedilen, yaramazlık yapılmadığı takdirde pastadan bir lokma alınabileceğidir. Oysa ki mesele lokma değil, pastanın kendisi; yaratılan sömürü düzenidir.
Tahir Yılmaz
28 Haziran 2024
Dipnotlar:
[1] İsmail Arı, “İBB’nin dev ihalesi Albayrak Grubu’na verildi”, 27 Haziran 2024, BirGün.
[2] L. Doğan Tılıç, “CHP lideri Özel BirGün’e konuştu: 1,5 yıl sonra seçim olur”, 27 Haziran 2024, BirGün.
[3] “Cemil Tugay tehdit etti, sendika CHP’ye sordu: ‘Partinizi temsil ediyor mu?’”, 27 Haziran 2924, Sol.
[4] “CHP İzmir adayı Cemil Tugay’dan ‘Cengiz Holding’e arazi satışı’ açıklaması: Acemi olduğum bir dönemdi”, 30 Ocak 2024, T24.
[5] “Adalar’da talan büyüyor: Şimdi de minibüsler getirildi”, 17 Haziran 2024, Sol.
[6] “Adalılar minibüslere karşı eylemde, İmamoğlu Almanya’da Siemens’le toplantıda”, 19 Haziran 2024, Sol.
[7] “Alman cumhurbaşkanının ilk ziyareti İmamoğlu’na”, 22 Nisan 2024, Diken.
[8] “İmamoğlu ‘TBB Başkanı’ sıfatıyla ilk etkinliğini yaptı”, 27 Haziran 2024, İlkbaskı.
[9] “Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin’de açıkladı: BRICS’e katılmak istiyoruz.”, 4 Haziran 2024, Veryansın.