“Model Şehir” Gaziantep


Çalışma Havzalarının Ortaya Çıkışı: Örgütlü Sermaye Siyasetine Doğru

 

Gaziantep, 1927 Teşviki Sanayi Kanunu’ndan bu yana Devlet teşviki ile imalat (ağırlıklı tekstil) sektörünün yükseldiği bir kent hâline gelmiştir. 1970’lerin ikinci yarısından itibaren yakıcı hâle gelen ekonomik kriz, Devlet’i ihracatı teşvike yöneltmiş, Gaziantep de bu eğilimden payını almıştır; organize sanayi bölgeleri (ayrıca serbest bölge) hız kazanmış, küçük tekstil atölyeleri fabrikalara kaymıştır. Teknoloji kullanımı, fabrikalarda gözetim ve üretim verimliliğini artırmış, reel ücretler –1996 grev dalgasını takip eden yıllarda artan organize sanayi bölgelerine geçişle sermayedarların koordineli biçimde uygulayabildikleri düşük zamlarla– düşerken, iş oranı artmıştır. Yaklaşık 10 yıldır işçi eylemlerinin görünmez olduğu bu sahalarda 2022 yılına kadar son büyük grevler 1996 ve 2012 yıllarındadır.[1] Grevlerin tarihsel/mekânsal seyrini takip etmek, şehirde kapitalist-idarî mekanizmanın gelişimini gözler önüne seriyor. Küçük atölyelerin bulunduğu Ünaldı bölgesinde patlak veren, sigortalı ve sekiz saatlik çalışma taleplerini temel alan 1996 grev dalgasını, dokuma tezgâhlarında dijitalleşme ve işletmelerin organize sanayi bölgesine taşınması takip etmiştir.

 

Üretimin uzun yıllar, az sayıda işçinin çalıştığı, şehir içindeki küçük atölyelerde sürdüğü Antep’te hâlihazırda 1969 ile 2013 yılları arasında kurulmuş 150.000’i aşkın kayıtlı işçinin çalıştığı 5 adet organize sanayi bölgesi ile 1997’de kurulan ve 2002 yılına değin grev yapmanın yasak olduğu serbest bölge bulunmaktadır.[2]

 

100.000 işçinin çalışması hedeflenen ve kuruluş çalışmaları süren Polateli Sanayi Bölgesi ise iki şehrin (Gaziantep-Kilis) ortaklaşa kurduğu bir bölge olması itibari ile Türkiye’de bir ilk teşkil ediyor.[3] Bu yanıyla da meselenin, bölgesel bağlamı gözden kaçırmadan ele alınması gerekiyor.

 

Sermayenin Yapısı

 

Gaziantep’in şehirleşme oranı %99,4 gibi, Türkiye ortalamasının oldukça üstünde, çarpıcı bir rakamdır. İhracatın ithalatı karşılama oranı, 2015 yılı itibariyle Türkiye geneli için %69,4 iken, Gaziantep için %129,6’dır.[4]

 

Sermaye gözünden şehir şöyle tarif ediliyor:

 

“Gayri safi yurtiçi hasıla, iktisadî gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir. Gaziantep’in gayri safi yurtiçi hasılası Türkiye toplamının %2,1’ini oluşturmaktadır. İktisadî faaliyet kodlarına göre bakıldığında, kente en fazla değerin imalat sanayi alanında yaratıldığı görülmektedir. ‘İmalat, Madencilik ve Taş Ocakçılığı ve Diğer Sanayiler’ ve ‘İmalat Sanayi’ faaliyet kollarının hasıla içindeki payı 2019 yılında toplam %59,4 ile ülke ortalamasının (%37) oldukça üzerinde kalmaktadır. Bu durum kentin ‘sanayi şehri’ nitelemesini kanıtlar niteliktedir. Kentte en fazla değer yaratan üçüncü sektör ticaret ve turizm faaliyetlerini de ihtiva eden ‘Toptan ve Perakende Ticaret, Ulaştırma ve Depolama, Konaklama ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri’dir. Tarım sektörü ise %3,6 pay ile 7. sırada yer almakta, bu alanda yaratılan değer ülke ortalamasının altında kalmaktadır.”[5]

 

Kentte 96.881 kişi ile en yoğun istihdam imalat sanayindedir; bunu 17.046 kişi ile toptan ve perakende ticaret, 9.537 kişi ile inşaat izliyor. Son yıllarda reelde en fazla istihdam artışı (%4) bilgi-iletişim sektöründe olmuştur. İmalat sektörü istihdamı reelde %2 civarında artmıştır.[6]

 

İmalatta “…başat işletmeler; tekstil (makine halısı, iplik, nonwoven kumaş), plastik, ambalaj, gıda (makarna, un, irmik, bitkisel yağ, çikolata, şekerleme), çimento ve beton gibi sektörlerde faaliyet göstermektedir…”[7]

 

Gaziantep’te üretim yapan firmaların yaklaşık %75’i ihracat yapmaktadır. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaların toplama oranın %25 olduğu dikkate alındığında, üretimdeki neredeyse her firmanın ihracat yaptığı görülmektedir.[8]

 

Antep: The Optimum. Meta İhracı - Emek ve Sermaye İthali

 

Gaziantep’i yeni deneme ve fonlanma ilişkilerinde merkeze koyan temelde şu tablo olsa gerek:

 

 

Sıralama

Kümülatif

1-

İSTANBUL

88.860.053,20

2-

KOCAELİ

17.331.600,63

3-

BURSA

14.959.238,46

4-

İZMİR

12.230.575,02

5-

GAZİANTEP

10.092.165,38

2021 İhracat Performansı (1000 $) (Kaynak: tim.org.tr).

 

Gaziantep’i ihracatta Ankara takip ediyor, ardından Manisa geliyor. Manisa’nın kümülatif ihracatı 5.205.188,31 USD ile Antep’in ancak yarısı ediyor. Dolayısıyla ilk beş veya altı il, bir büyüklük seviyesi teşkil etmektedir. Bir dönüşüm için üstteki dört büyük il (İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir), Antep’e göre çok daha kompleks, siyaseten denetimi zor, uğraştırıcı ve göz önünde şehirler. Antep’ten daha aşağıya inildiğinde ise girişilecek projelerin karşılığını verecek bir ekonomik büyüklükle karşılaşmıyoruz. Buna göre Gaziantep optimal noktada duruyor. Diğer yandan ihracat, ucuz ve niteliksiz işgücü ile katma değeri düşük üretim modeline eklemlenen göçmen emeği gerçeği de orta yerde duruyor.

 

2018 verilerine göre Suriyelilerin Antep genel nüfusuna oranı %21 civarında, Hatay’da bu oran %27, Urfa’da %22.[9] İstanbul’dan sonra en çok Suriyeli Antep’te yaşamaktadır (2022’de: 460.799 kişi). Bu göçmenlerin çoğu tarımdan ziyade sanayi üretiminde çalışmaktadırlar.[10]

 


 

15.01.2016 tarihinde yürürlüğe giren “Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” ile Suriyelilere çalışma iznine başvuru hakkı tanınmıştır. Bu tarih, 2014 ve 2015 yılında Suriye Devleti’ne karşı artan saldırıların ardından yoğunlaşan göç ve uluslararası koruma başvurusu dalgalarını takip etmesi açısından düşündürücüdür. Fatma Şahin’in Belediye Başkanlığı’na gelişinin ardından fon ilişkilerinin boyutlanarak geliştiği tarihler, bütün şehir yasasının yürürlüğe girmesi ve göçmen emeği arzının ivmelendiği tarihlerle uyuşmaktadır.[11]

 

Suriye’den Türkiye’ye sadece emek değil sermaye ihracı da olmaktadır:

 

“Göçmen nüfusun yoğun olduğu yerlerde, Suriyeli girişimcilerin bölge ekonomisine katkı sağladığı görülmektedir. Gaziantep, Suriyeli sığınmacıların yoğun olduğu sınıra yakın bir il olması nedeniyle, Suriyeli ortakla açılan şirket sayısında, İstanbul’dan sonra en yüksek ikinci ildir. 2014 yılında Türkiye’de Suriyeli ortaklarla açılan toplam şirket sayısı 1.256 olup, bunun 559’u İstanbul’da, 222’si Gaziantep’te, 223’ü Mersin’de bulunmaktadır. Kilis’te açılan şirket sayısı 56 iken, Adıyaman’da sıfırdır. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin iş gücüne katılımı ve yaşadıkları bölgelerdeki arz-talep dengesine etkileri, yarattığı ekonomik etkiler arasında en önemlileri olarak ele alınmaktadır. Bu noktada, 15 Ocak 2016’da çıkarılan yasal çalışma izni bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Böylece Suriyelilerin istihdam edilmeleri önündeki engel kalkmış ve bu mevzuata göre bir işyerinde mevcut çalışan sayısının yüzde 10’unu aşmayacak şekilde geçici koruma altındaki Suriyelilerin istihdam edilmesi onaylanmıştır. Bu kota uygulaması, söz konusu illerde işgücünü korumak amacıyla belirlenmiştir. Ancak, kota uygulaması mevzuatta yer alsa da yerel piyasada haksız rekabetin olup olmayacağı ve istihdam oranlarında ne tür değişiklikler olacağı, Suriyeli sığınmacıların sayısal olarak çok olduğu illerdeki en büyük sorun alanlarıdır.”[12]

 

“Gaziantep Ticaret Odası verilerine göre, ilimizde 2384 aktif olarak yabancı sermayeli firma faaliyet göstermektedir. Bu firmaların sektörel dağılımları incelendiğinde %35 Perakende ve Toptan Ticaret, %18 İmalat Sanayi, %16 Tekstil, %15 Hizmet, %8 Gıda ve %8 İnşaat olarak sıralanmaktadır. İlimize toplam 1,84 milyar TL sermaye ile yatırım yapan 60 farklı ülke içinde Suriyeli yatırımcılar 1,3 milyar TL ile toplam yatırımın %70’ini oluşturmaktadır.”[13]

 

Gelecek: 19. yy. – 21. yy. Arasında

 

Şehrin yukarıda özetlenen tarihî, ekonomik, demografik ve coğrafî durumu, Avrupa Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından bölgesel merkez ve Erdoğan tarafından yeni modelin bir örneği olarak gösterilmesini anlamlı kılıyor.[14]

 

EBRD, Türkiye’de dokunulmazlık hakkı verilmiş üçüncü ofisini, Türkiye’ye Suriye’den göç akınının sıçrama yaptığı bir süreçte, 10.09.2014 tarihinde Gaziantep’te açmıştır. Açılışta yeni Belediye Başkanı Fatma Şahin de hazır bulunmuştur. Başkan’ın açılış resepsiyonundaki konuşması; “yeşil dönüşüm, yeşil şehir, sürdürülebilirlik” ifadelerinin altında yatan iktisadî bağlamını ortaya koyması açısından önemlidir:

 

“Şahin, banka yöneticilerinin Gaziantep tercihinin yerinde olduğunu kaydetti. Ulusal ve uluslararası bankaların Gaziantep’te şube açmalarının Gaziantep’in sanayi ve ticaret yönü ile önemli bir kent olduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Fatma Şahin…”[15]

 

EBRD ise şube açılışını duyururken Şehrin önemini şöyle tarifliyordu:

 

“1,7 milyon kişiye ev sahipliği yapan Gaziantep, dinamik bir iş merkezi ve ülkenin güney doğuya açılan bir kapısıdır. Şehrin ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatının %4’ünden fazladır. Gaziantep büyüyen bir sanayi tabanına sahip fakat önemli bir tarım ticareti merkezi olmaya da devam ediyor.”[16]

 

Açılıştan bir gün önce, açılış duyurusunda Gaziantep’in bölgesel kalkınma merkezi olacağı dillendirilmekteydi.[17]

 

2022 yılında kar yağışının şehri felç ettiği Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin belediyecilik anlayışını şöyle anlatıyor:

 

“Ucuz kredi veriyor, üstüne hibe veriyor. Şunları yerine getirdiğinizde ben size 27 megawatt enerji vereceğim, diyor. Bizim yaptığımız şey belediye başkanlarımızı yeni dünya düzenine hazırlamak. Bazı başlıklarda şehrinizi hazır ettiğinizde uluslararası toplum sizi destekliyor… Artık altyapı belediyeciliği bitti. Sosyal, kültürel belediyecilik yükselen değer… büyük bir sağlık krizi geldi ve büyük bir iklim kriziyle karşı karşıyayız”[18]

 

Fon karşılığı yeşil dönüşüm faaliyetleri kapsamında ulaşım, sanayi, tarım ve konut alanlarında emisyon azaltma taahhütlerinde bulunan Antep’te bu taahhütlerin halka daha pahalı bir hayat ve daha yoğun gözetim olarak yansıması kaçınılmaz görünüyor. 2021 yılında Gaziantep, ihracatta %27 artış yaşamıştır. Uzun bir sessizlik döneminden sonra, yıllardan beri erimekte olan reel ücretlerin, 2021 devalüasyonu sonrası beklendiği şekilde artırılmaması, 2022 yılının ilk aylarında kitlesel ve ağırlıklı olarak kendiliğinden bir grev dalgasını tetikledi.[19]

 

Kitlesel işçi eylemleri üzerine İçişleri Bakanı’nın organize sanayi bölgesine bizzat gelerek patronlarla gerçekleştirdiği toplantı sonrası artan polis baskısının büyük oranda boşa çıkmış olması da geleceğin alacağı şekil açısından sermayede tereddütleri artırmış olmalı. Sermaye elitleri tersine inandırmak isteseler de, öznesiz bir tarih yoktur. En moda “yeşil, ikiz, döngüsel tezlerin” 19. yüzyıldan gelme çalışma saatlerinin kısaltılması, insanca çalışma koşulları, insan onuruna yaraşır ücret talepleriyle “gölgelenmesi” üzerine düşünmek gerek.

 

Tevfik Atmaca

18 Nisan 2022

 

Dipnotlar:

[1] Berna Güler ve Elif Tuğba Şimşek, “Gaziantep tekstil atölyelerinden fabrikalara: İşçileşme, direnişler ve mücadeleler”, Katkı Dergisi, Nisan 2017, Sayı 4, s. 7-20.

 

[2] İpekyolu Kalkınma Ajansı, “Gaziantep Yatırım Ortamı Raporu”, 2021, s. 6, 10, 12.

 

[3] Osman Arolat, “Türkiye’nin en büyük OSB’si doğuyor”, 09 Haziran 2020, Dünya.

 

[4] İpekyolu Kalkınma Ajansı, “Gaziantep’te Yeni İş Alanları ve İstihdam Olanakları Yaratmaya Yönelik Fizibilite Çalışması Raporu”, s. 10.

 

[5] İpekyolu Kalkınma Ajansı, “Gaziantep Yatırım Ortamı Raporu”, 2021, s. 7.

 

[6] Türkiye İş Kurumu, “İşgücü Piyasası Araştırması Gaziantep İli 2020 Yılı Sonuç Raporu”, s. 30.

 

[7] “Gaziantep Yatırım Ortamı Raporu”, 2021, s. 8.

 

[8] Kenan Mortan ve Osman Arolat, “Yeni Sanayi Odağı: Gaziantep”, İktisat ve Toplum, Sayı 38, 2013, s. 28-35.

 

[9] Betam Araştırma Notu 19/245, Bahçeşehir Üniversitesi, s. 2.

 

[10] Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin AYGÜL, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, Yıl: 2018, Cilt: 9, Sayı 20, s. 12.

 

[11] Tablolar için bkz. https://www.goc.gov.tr/gecici-koruma5638.

 

[12] İpekyolu Kalkınma Ajansı, “Gaziantep’te Yeni İş Alanları ve İstihdam Olanakları Yaratmaya Yönelik Fizibilite Çalışması Raporu”, s. 25.

 

[13] “Gaziantep Yatırım Ortamı Raporu”, 2021, s. 12.

 

[14] R. Tayyip Erdoğan: “Gaziantep sadece kendisiyle sınırlı kalmamış, bölgesinde ve dünyada örnek alınan bir kalkınma modeline dönüşmüştür… Yatırım, istihdam, üretim, ihracat üzerine kurulu politikamızın ete kemiğe bürünmüş hâlini görmek isteyen Gaziantep’e baksın.”, 03 Aralık 2021, TRT.

 

[15] “İmar ve Kalkınma Bankası Gaziantep’te Şube Açtı”, 12 Eylül 2014, Gaziantep Belediyesi.

 

[16] Olga Rosca, “EBRD opens new Turkish office in south-eastern city of Gaziantep”, 10 Eylül 2014, EBRD.

 

[17] Phil Bennett, EBRD Birinci Başkan Vekili, “Gaziantep to become a regional development hub in Turkey”, 09 Eylül 2014, EBRD.

 

[18] “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin güneş santrali ve yeşil projelerine hibe desteği”, 04 Kasım 2021, T24.

 

[19] “2022 Ocak-Şubat Grev Dalgası”, Emek Çalışmaları Topluluğu, s. 9 vd, Emek Çalışma.