Kaynak dağıtımının siyasallaştığı, sosyoekonomik dışlanmanın kurumsallaştığı, birbiriyle ilişkili bir dizi anayasal kurum veya işlevin tek merkezden yönetildiği bir ülkede, kitlesel bir öfke veya infial gözlenmiyorsa orada “istikrar” vardır. İstikrar...
Filipinler’in başkenti Manila’da, sel kontrol projelerinde 10 milyar dolarlık yolsuzluk yapılması üzerine halk bir kez daha sokağa çıktı. 50 bin kişi, yolsuzluk yapanlardan hesap sorulmasını ve kalıcı reformlar istedi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in yakın zamanda Singapur’da haber verdiği gibi, ABD Avrupa/Orta Doğu’dan yeniden Asya’ya yöneliyor ve tüm müdahalelerini, karışıklıklarını ve savaşlarını beraberinde getiriyor.
İngiltere takriben 2021’den itibaren süreci örmekte, Ahmet Şara’yı iktidara hazırlamaktadır. Bu bakımdan, aynı tarihlerde İdlib’in korunmasını fiilen üstlenen ve “Astana Süreci”yle uluslararası yasal dokunulmazlık kazandıran Türkiye, Suriye’de iktida...
Nepal’deki şiddete varan gösteriler bölgedeki münferit bir olay olarak ele alınamaz. Himalaya dağlarının tepesinde stratejik konumda olan Nepal’in, 21. yüzyılın küresel güç adayları Çin ve Hindistan arasında tampon görevi görmesi nedeniyle, ülkedeki ...
Türkiye’nin içerisinden geçtiği sürecin kavranması bakımından son bir yılın muhasebesi zaruri görünmektedir. Olan biteni, haberci ve yorumcuların sığ bakışından kurtularak anlayabilmek için ekonomi politik tahlil gerekmektedir.
Giderek realize olan ve yaklaşan büyük Ortadoğu ve Üçüncü Paylaşım Savaşı, Ankara merkezli devlet aygıtını 89 yıl sonra CHP’ye doğrudan el koymaya mecbur etmiştir. Bu hamle Türkiye’nin ekseniyle ilgilidir. İlki gibi, ikincisi de temelde bir savaş ted...
Sermaye her ne kadar üretici güçleri geliştiriyor olsa da Marx’a göre, kapitalizmde üretimin gelişmesi için kullanılan tüm araçlar işçiyi bir “insan parçasına” dönüştürür, onu aşağılar ve emek sürecinin entelektüel yeterliliklerinden yabancılaştırır.
Yapay zekâ güdümlü günler yaklaşırken, Filistinlilerin tam gözetim ve kontrolünü mümkün kılan dijital mimariyi inşa eden ve onların soykırımını mümkün kılan kodları yazan insanlar, artık hepimiz için bu geleceği belirliyor.
Bugün Savunma Sanayi Destek Fonu gibi yapıların işçi sınıfının tüketiminin pahalandırılması üzerine inşa edilmiş olması, tüketimden alınan vergilerle büyümesi, yeni yatırım alanları açması, Luxemburg’un kurduğu teorik çerçeveye oturuyor.
Ukrayna, fuhuş, çocuk ticareti ve (zengin Avrupalılar için) taşıyıcı annelik gibi kötü şöhretine ek olarak uyuşturucunun da yuvası hâline geldi. Şimdi ise yeraltı dünyası meşru dünyaya sızmıştır.
İslam’ı iktidar ilişkilerine eklemlemek yerine, sınıfsal mücadele aracı olarak görmek gerekir. İslam’da emek, mülkiyetin temelidir. Gerçek mülkiyet değer yaratan kişiye aittir.